Cinsel İstismar Suçu Ve Cezası

Cinsel istismar suçu, Türk Ceza Kanunu’nun “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar” başlıklı altıncı bölümünde düzenlenmiştir. Cinsel suçlarla korunan hukuki yarar, kişinin cinsel yaşamını özgürce ve serbestçe belirlemesi anlayışına dayanmaktadır. Bu kapsamda, “cinsel özgürlük” anlayışı yasal bir dayanak kazanmış ve Türk Hukuk sistemimiz kapsamında da koruma altına alınmaktadır. Türk Ceza Kanunu’nda, mağdurun yaşına göre, ayrım yapılmıştır. Çocuk mağdurlara karşı işlenen cinsel saldırı suçu niteliğindeki suç tipi Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesinde düzenlenmektedir. Bu yazımızın konusu olan Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesinde düzenlenen cinsel istismar suçudur. Türk Ceza Kanunu bir bütün olarak değerlendirilmeli ve mutlaka hukuki destek alınmalıdır. Suç tasnifinin yapılabilmesi, haklarınızın en iyi şekilde savunulabilmesi ve mağduriyetinizin en aza indirilebilmesi için ceza avukatı ile çalışılması gerektiğini ve sitemiz iletişim kısmından bize ulaşabileceğinizi hatırlatırız.

 

Cinsel İstismar Suçu Nedir?

Çocuğun cinsel istismarı suçu, belli yaştaki “çocuğun” vücuduna fiziksel temasta bulunma şeklinde cinsel davranışlar sergilemekle oluşur. Cinsel istismar suçunun mağduru “çocuk” olup suçun en önemli unsurudur. Çocuk statüsünde olmayan kişilere karşı fiziksel temasta bulunma şeklinde cinsel davranışlar sergilemek, cinsel saldırı suçunu oluşturur. Bu yazımızın konusu cinsel istismar suçu olup cinsel saldırı suçu konusundaki yazımıza sitemizden ulaşabilirsiniz.

Cinsel istismar suçunun en önemli unsuru “çocuk” demiştik. Çocuk deyiminden anlaşılması gereken, Türk Ceza Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 6. maddesinde açıkça ifade edilmiştir.

“Çocuk deyiminden; henüz on sekiz yaşını doldurmamış kişi” anlaşılmaktadır.

Bu nedenle kural olarak, 18 yaşını doldurmamış herkes cinsel istismar suçunun mağduru olabilmektedir.

Cinsel istismar suçu açısından çocuk kavramı üç ayrı şekilde kategorize edilmiştir;
15 yaşını tamamlamamış çocukların cinsel istismarı
15 yaşını tamamlamış olmakla birlikte, kendisine yöneltilen fiilin anlam ve sonuçlarını anlama yeteneği gelişmemiş olan çocukların cinsel istismarı
15-18 yaş aralığında olan çocukların, yalnızca cebir, hile, tehdit veya iradeyi etkileyen bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen davranışlarla cinsel istismarı

 

Cinsel İstismar Suçunun Basit Hali

Basit cinsel istismar suçu, çocuğun cinsel istismarı suçunun temel şeklidir. Bu kapsamda, çocuğun vücudu üzerinde ve cinsel arzuları tatmin etme amacıyla gerçekleştirilen davranışlar anlaşılmaktadır. Çocuğun bedeni üzerinde gerçekleştirilen ve cinsel tatmin amacındaki davranışların, cinsel ilişki düzeyinde olmaması gerekmektedir. Cinsel ilişki düzeyindeki davranışlar, cinsel istismar suçunun basit halini değil, nitelikli halini oluşturmaktadır.

Bununla birlikte, basit cinsel istismar suçunun oluşması için, cinsel arzuların tatmin edilmiş olması gerekmez. Bedene yönelik fiziksel temasın cinsel arzularla yapılmış olması yeterlidir.

Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (TCK m. 103/1)

 

Cinsel İstismar Suçunun Sarkıntılık Düzeyinde Kalması

Türk Ceza Kanunu’nun 103/1. maddesinde açıkça anlaşılacağı üzere, cinsel istismar suçunun sarkıntılık düzeyinde kalması, daha az cezayı gerektirir. Cinsel istismar suçunun basit hali, 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırmayı gerektirirken; cinsel istismar suçunun sarkıntılık düzeyinde kalması, 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasını gerektirir.

Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (TCK m. 103/1)

Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalmasının tespiti, failin dış dünyaya yansıyan davranışlarının değerlendirilmesiyle yapılmaktadır. Bu kapsamda kesin ve net kriterler olmamakla birlikte, her somut olay kendi içinde değerlendirilmeli ve ceza avukatı desteği alınmalıdır. Ancak, Yargıtay kararları göz önünde bulundurulduğunda, genel itibariyle, ani ve kesiklik gösteren davranışlar “sarkıntılık” kapsamında değerlendirilmektedir.

… sanığın olay tarihinde parkta oturdukları sırada mağdurlara sarılmak, yüzlerini ve dudaklarını okşamak-öpmek, mağdurları omzuna yatırmak suretiyle gerçekleştirdiği cinsel istismar eylemlerinin sarkıntılık düzeyini aştığı, sanığın eylemlerinin ani ve kesik hareketler şeklinde olmayıp devamlılık arz eden eylemler niteliğinde olduğu ve bu haliyle sanığın mağdurlar … yönelik eylemlerinin 6545 sayılı Kanunla değişik TCK’nın 103/1-1. cümlesinde düzenlenen çocuğun basit cinsel istismarı suçu kapsamında kaldığı gözetilmeden suç vasfının tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde sarkıntılık suçundan hüküm kurulması kanuna aykırı, … (Yargıtay 14. CD 2015/2261 E. – 2015/6685 K. ve 25.02.2015 tarihli kararı)

 

Vücuda Organ veya Cisim Sokulması Suretiyle İşlenen Cinsel İstismar Suçu

Cinsel istismar suçundan söz edilebilmesi için, çocuğun vücut dokunulmazlığının ihlal edilmesi ve fiili temasta bulunulmasının zorunlu olduğundan bahsetmiştik. Vücut dokunulmazlığı, vücuda cisim sokulması suretiyle gerçekleşmişse, nitelikli cinsel istismar suçu gündeme gelmektedir. Vücuda cisim sokulması suretiyle işlenen cinsel istismar suçu, 16 yıldan az olmamak üzere hapis cezasını gerektirmektedir.

Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. (TCK m.103/2)

Cinsel istismar suçunun basit hali ile vücuda organ veya cisim sokulması suretiyle işlenen cinsel istismar suçu arasında farklar vardır. Bunlardan en önemlisi, cinsel istismar suçunun oluşması için, cinsel arzuların tatmin edilmesinin amaçlanmasıdır. Zira, çocuğun vücuduna organ veya cisim sokulması suçun oluşması için yeterli olup cinsel arzuların tatmin edilmesi amacıyla yapılıp yapılmaması önemsizdir. Başka bir deyişle, çocuğun bedenine organ veya cisim sokulması suçun tamamlanması için yeterlidir. Gerçekleştirilen davranışın cinsel arzuların tatmini amacına yönelik olması gerekmez.

 

Cinsel İstismar Suçunun Cezası Nedir?

Cinsel istismar suçu mağdurunun “çocuk” olduğundan bahsetmiştik. Suçun yöneltildiği çocuk mağdurların yaş ve zihinsel gelişmişlik düzeylerine veya suçun işleniş biçimine göre farklı cezalar öngörülmüştür.

 

Basit Cinsel İstismar Suçunun Cezası

Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. (TCK m. 103/1-ilk cümle)
Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde, 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (TCK m. 103/1-ikinci cümle)
Mağdur çocuğun 12 yaşını tamamlamamış olması halinde verilecek ceza, basit istismar durumunda 10 yıldan, sarkıntılık durumunda 5 yıldan az olamaz. (TCK m. 103/1-üçüncü cümle)

 

Cinsel İstismar Suçunda Daha Fazla Cezayı Gerektiren Nitelikli Haller ve Cezalar

Suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi,
Suçun insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmesi,
Suçun Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından işlenmesi,
Suçun vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından işlenmesi,
Suçun kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi,
Halleri cezanın arttırılmasını gerektiren nitelikli haller olarak sayılmıştır. Sayılan hallerden birinin varlığı halinde verilecek ceza yarı oranında arttırılmaktadır.

 

Cinsel İstismar Suçunun Cebir, Hile, Tehdit Veya Silah Kullanmak Suretiyle İşlenmesi Halinde Öngörülen Ceza

Cinsel istismarın, 15 yaşını tamamlamamış çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da 15 yaşını tamamlamış olmakla birlikte kendisine yönelen fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş çocuklara karşı silah, bıçak, sopa vb. gibi aletler kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır (TCK md.103/4).

 

Mağdur Çocuğun Yaşında Yanılma

Çocukların cinsel istismarı kasten veya olası kastla işlenebilen bir suçtur. Bu nedenle, taksirle işlenemez. Faildeki kastın, suç tipinin objaktif niteliğindeki tüm unsurlarına yönelik olması gerekmektedir. Bu kapsamda failin  kastı, cinsel davranışa, mağdurun yaşına ve algılama yeteneğinin gelişip gelişmediğine veya iradeyi etkileyen bir nedenin etkisi altında bulunduğuna yönelik olmalıdır. Bu konularda failin yanılması, kastı ortadan kaldırmaktadır.

Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre; failin, mağdurun yaşında yanıldığı fail veya müdafii tarafından öne sürülmelidir. Aksi durumda, mahkemece buna ilişkin araştırma yapılması gerekmez. Açıklanan nedenlerle, ceza avukatı desteği alınmalı ve oldukça hassas nitelikte olan cinsel suçlara ilişkin yargılamalarda ceza avukatı aracılığıyla takip edilmelidir.

Fail, cinsel ilişkide bulunduğu mağdurenin 15 yaşını doldurmadığı halde, 15 yaşını doldurduğu düşüncesiyle mağdure ile rızasıyla cinsel ilişkide bulunur ve şikayetçi olmayan mağdurenin yaşı konusundaki hatası esaslı, diğer bir ifadeyle kabul edilebilir bir hata olursa, bu takdirde fail 5237 sayılı TCK’nun 30. maddesinin birinci fıkrası uyarınca suçun maddi unsurlarından olan mağdurun yaşına ilişkin bu hatasından yaralanacak, bunun sonucu olarak yüklenen suç açısından kasten hareket etmiş sayılmayacağından ve bu suçun taksirle işlenmesi hali kanunda cezalandırılmadığından 5271 sayılı CMK’nun 223. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi gereğince beraatına karar verilmesi gerekecektir. Suçun maddi unsurlarında hata hali faile ilişkin bir durum olduğundan, bu hususun fail veya avukatı tarafından ileri sürülmesi gerekmekte olup, kural olarak mahkemece suçun maddi unsurlarında hataya düşülüp düşülmediğine ilişkin bir araştırma yapılmayacaktır (Yargıtay CGK – Karar: 2013/581).

 

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir