Sanayi devriminden bu yana işçi ve işveren ilişkilerini düzenleyen bir alan olması itibarıyla toplumun birçok bireyini yakından ilgilendiren bir hukuk dalıdır. Emeklerini ve hatta hayatlarını ortaya koyan işçilerin haklarının savunulması ne derece önemliyse, ağır sorumluluk altındaki işverenlerin hukuka aykırı yaptırımlara tabi tutulmasının engellenmesi de bir o kadar hayati önem taşımaktadır. Bu ikili ilişkide kanunlara uygun olarak, hakkaniyete uygun bir dengenin gözetilmesi yargı erkinin temel sorumluluğudur. Bu çerçevede avukatın önemi ise yadsınamaz. Zira her iki tarafın da yerine göre davacı veya davalı olarak etkin bir şekilde savunulması, iş hukuku davalarının sonucuna direkt olarak etki edecektir. Emekçinin teri kurumadan hakkının verilmesi ne derece savunulmaya değer ise,  ticari hayatın ağır sorumlulukları ile baş eden işverenin haklarının korunması da bir o kadar değerlidir. Vicdani ve mesleki sorumluluklarımız çerçevesinde her iki tarafın da etkin ve profesyonel hukuk hizmeti almasını sağlamak temel misyonumuzdur.