Cinsel Saldırı Suçu Ve Cezası

Cinsel saldırı suçu, Türk Ceza Kanunu’nun “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar” başlıklı altıncı bölümünde düzenlenmiştir. Cinsel suçlarla korunan hukuki yarar, kişinin cinsel yaşamını özgürce ve serbestçe belirlemesi anlayışına dayanmaktadır. Bu kapsamda, “cinsel özgürlük” anlayışı yasal bir dayanak kazanmıştır. Türk Hukuk Sistemimiz kapsamında da koruma altına alınmıştır. Türk Ceza Kanunu’nda, mağdurun yaşına göre, ayrım yapılmıştır. Çocuk mağdurlara karşı işlenen cinsel saldırı suçu niteliğindeki suç tipi Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesinde düzenlenmektedir. Bu yazımızın konusu olan Türk Ceza Kanunu’nun 102. maddesinde düzenlenen cinsel saldırı suçu ise, reşit kadın veya erkek yaşayan herkese karşı işlenebilmektedir. Türk Ceza Kanunu bir bütün olarak değerlendirilmeli ve mutlaka hukuki destek alınmalıdır. Suç tasnifinin yapılabilmesi, haklarınızın en iyi şekilde savunulabilmesi ve mağduriyetinizin en aza indirilebilmesi için ceza avukatı ile çalışılması gerektiğini ve sitemiz iletişim kısmından bize ulaşabileceğinizi hatırlatırız.

Cinsel Saldırı Suçu Nedir?

Cinsel saldırı suçundan söz edilebilmesi için, failin cinsel arzularını tatmin etmek amacıyla mağdurun vücut dokunulmazlığı ihlal etmesi gerekir. Diğer bir ifadeyle, fail tarafından cinsel davranışlarla başka bir kişinin vücut dokunulmazlığını fiilen ihlal edilmelidir. Bu şartların oluşmaması halinde, cinsel saldırı suçundan söz edilmesi mümkün olmamaktadır. Ancak, başka bir suç tipinin ihlali söz konusu olabilir, bu konuda ceza avukatı ile iletişime geçiniz.

Cinsel saldırı suçu iki şekilde işlenebilmektedir. Bunlar;
  • Basit Cinsel Saldırı Suçu
  • Nitelikli Cinsel Saldırı Suçu

Basit Cinsel Saldırı Suçu Nedir?

Failin cinsel arzularının tatmin edilmesi amacıyla başka bir kişi üzerinde fiili temasta bulunmasının, cinsel saldırı suçunu oluşturduğundan bahsetmiştik. Fiili temasın cinsel ilişki düzeyinde olmaması önemlidir. Fiili temasın cinsel ilişki düzeyinde olmaması halinde basit cinsel saldırı suçu gündeme gelmektedir. Başka bir ifadeyle, cinsel saldırı suçunun basit hali, cinsel ilişki düzeyinde olmayan fiili teması ifade etmektedir. Basit cinsel saldırı suçu, şikayete tabidir. Şöyle ki, mağdurun şikayeti üzerine soruşturma aşaması başlamaktadır.

“Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” (TCK m. 102/1)

Cinsel Saldırı Suçunun Sarkıntılık Düzeyinde Kalması

Türk Ceza Kanunu’nun 102/1. maddesinde açıkça anlaşılacağı üzere, cinsel saldırı suçunun sarkıntılık düzeyinde kalması, daha az cezayı gerektirir. Cinsel saldırı suçunun basit hali, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasını; cinsel saldırı suçunun sarkıntılık düzeyinde kalması, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasını gerektirir.

“Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.”

Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalmasının tespiti, failin dış dünyaya yansıyan davranışlarının değerlendirilmesiyle yapılmaktadır. Bu kapsamda kesin ve net kriterler bulunmamaktadır. Her somut olay kendi içinde değerlendirilmektedir. Bu kapsamda, ceza avukatı desteği alınması tavsiye edilir. Ancak, Yargıtay kararları göz önünde bulundurulduğunda, genel itibariyle, ani ve kesiklik gösteren davranışlar “sarkıntılık” kapsamında değerlendirilmektedir.

“Tüm dosya kapsamına göre olay günü sanığın, aracın arka kısmında oturan mağdureyi öpmeye çalışarak yakasından tutması şeklindeki fiziksel temas içeren eyleminin kısa süreli, ani ve kesintili gerçekleşmesinden dolayı sarkıntılık düzeyinde kaldığı… sanığın yerinde görülmeyen temyiz talebinin reddiyle hükmün ONANMASINA,” (Yargıtay 14. CD 2016/12737 E. – 2019/13107 K. ve 09.12.2019 tarihli kararı)

Cinsel Saldırı Suçu Kimlere Karşı İşlenebilir? Eşe Karşı Cinsel Saldırı Suçu İşlenebilir Mi?

Cinsel saldırı suçu, ergin kadın ya da erkek yaşayan herkese karşı işlenebilir. Suçun küçüğe (çocuğa)  karşı işlenmesi durumunda, Türk Ceza Kanunu 103. maddesi kapsamında cinsel istismar suçu oluşmaktadır. Bu konuya başka bir yazımızda yer vermekteyiz ancak, kısaca belirtmek gerekirse, çocuk tanımı üzerinde durulmalıdır. Türk Ceza Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 6. maddesinde “çocuk” tanımı yapılmıştır.

“ Çocuk deyiminden; henüz on sekiz yaşını doldurmamış kişi” anlaşılmaktadır.

Bu nedenle, 18 yaşını doldurmuş herkes cinsel saldırı suçunun mağduru olabilmektedir.

Türk Medeni Kanunu kapsamında kurulmuş “evlilik” ilişkisi içinde bulunan kişilerin birbirine cinsel saldırı suçu işleyip işleyemediği konusu oldukça tartışmalı olup bu konuda ceza avukatı desteğinin alınması önemlidir. Yazımızın ilk kısımlarında ifade ettiğimiz üzere, bu suçla “cinsel özgürlük” korunmaktadır. Dolayısıyla, suçun eşe karşı işlenebilmesi de olasıdır. Zira evlilik birliği içindeki eşlerden biri, diğer eşi cinsel nesne konumunda görme ve eşin cinsel davranışlarının tümüne katlanmasını bekleme hakkına sahip değildir. Bununla birlikte, Türk Medeni Kanunu kapsamında, evlilik birliği içindeki eşlerin birbirine karşı çeşitli yükümlülükleri vardır. Bu yükümlülüklerden biri de cinsel arzuların tatmin edilmesidir.

Türk Ceza Kanunu 102/2. maddesi;
“Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikâyetine bağlıdır.”

İlgili hüküm gerekçesi;

“Cinsel saldırı suçunun nitelikli hâlini oluşturan bu fiiller, eşe karşı da işlenebilir. Evlilik birliği, eşlere sadakat yükümlülüğünün yanı sıra, karşılıklı olarak birbirlerinin cinsel arzularını tatmin yükümlülüğü de yüklemektedir. Buna karşılık, evlilik birliği içinde bile, cinsel arzuların tatminine yönelik talepler açısından tıbbi ve hukukî sınırların olduğu muhakkaktır. Bu sınırların ihlâli suretiyle eş üzerinde gerçekleştirilen ve cinsel saldırı suçunun nitelikli hâlini oluşturan davranışlar, ceza yaptırımını gerekli kılmaktadır. Ancak, bu durumda soruşturma ve kovuşturmanın yapılması, mağdur eşin şikâyetine bağlı tutulmuştur.”

Anlaşılacağı üzere, eşler basit cinsel saldırı suçunun faili olamazken; nitelikli halin varlığı durumunda eşlerin fail olması ve cezai yaptırıma maruz kalması mümkündür.

Vücuda Organ veya Cisim Sokulması Suretiyle İşlenen Cinsel Saldırı Suçu

Cinsel saldırı suçundan söz edilebilmesi için, vücut dokunulmazlığının ihlal edilmesi ve fiili temasta bulunulmasının zorunlu olduğundan bahsetmiştik. Vücut dokunulmazlığı, vücuda cisim sokulması suretiyle gerçekleşmişse, nitelikli cinsel saldırı suçu gündeme gelmektedir. Vücuda cisim sokulması suretiyle işlenen cinsel saldırı suçu, 12 yıldan az olmamak üzere hapis cezasını gerektirmektedir.

“Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur.”

Suçun bu nitelikli halinin gerçekleşmesi bakımından önem taşıyan iki hususu açıklamaya çalışacağız.

İlki, vücudun hangi kısımlarına organ veya sair cisim sokulduğunda suç oluşur?

Suçun oluşması için, eylemin cinsel niyetle yapılmış olması, cinsel arzuların tatmin edilmesi amacıyla yapılması gerekmektedir. Bu kapsamda, örneğin, kulağa veya buruna cisim sokulması, cinsel saldırı suçu kapsamında değerlendirilemezken; anal, oral veya vajinal bölgeler suçun konusunu oluşturmaktadır.

İkincisi, herhangi bir organ veya cisim sokmak suçun oluşması açısından yeterli midir?

Organ tanımından anlaşılacak, yalnızca erkek cinsel organını değil, sayılan vücut boşluklarına girebilecek nitelikte olan (örneğin, parmak) tüm organları içermektedir.

Cisim deyiminden anlaşılması gereken ise, sayılan vücut boşluklarına girebilecek katı ve sıvı her türlü maddedir.

Cinsel Saldırı Suçu Cezasını Arttıran Haller / Nitelikli Haller

Türk Ceza Kanunu 102/3. maddesinde cinsel saldırı suçu cezasını arttıran haller açıkça sayılmıştır.  

  • Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
  • Kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
  • Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat           edinen veya evlatlık tarafından,
  • Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte,
  • İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,

işlenmesi hâlinde, ceza yarı oranında arttırılmaktadır.

Cinsel Saldırı Suçunda Görevli Mahkeme

Cinsel saldırı suçunda görevli mahkemenin tespiti bakımından ikili bir ayrım yapılmaktadır. Suçun niteliği ve ağırlığı bu hususun tespiti bakımdan önemlidir. Cinsel saldırı suçunun basit halinde görevli mahkeme asliye ceza mahkemeleridir. Bununla birlikte, sarkıntılık düzeyinde kalmış cinsel saldırı suçunda da görevli mahkeme, asliye ceza mahkemeleridir. Bunun dışında kalan hallerde, ağır ceza mahkemeleri görevlidir.

 

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir